4 Mayıs 2014 Pazar

   YENİ TİPOGRAFİ

  Grafik tasarım alanında 20. yy'ın başında ortaya çıkan yaratıcı yeniliklerin büyük bir kısmı, modern sanat hareketlerinin bir uzantısı olarak meydana gelirken, bu hareketlerden bağımsız olarak çalışan birçok tasarımcı da "Yeni Tipografi"

adı altında önemli gelişmeler ortaya koymuştur..Bu tasarımcılar öncelikle estetiği işlevin yaratacağı ilkesinden yola çıkarak, dolaysız bir görsel anlatım biçimi kurmaya çalışırken, tasarımcının konumunun her zaman işlevsel olması gerektiğini savunmuşlardır..Konstrüktivist düşüncelerin tipografiye uyarlanması 
üzerine kuramlar geliştirerek, Modernist kuramları gündelik baskı sistemlerine uygulanacak bir biçime getiren ve bu yeni tipografiyi büyük kitlelere tanıtan sanatçı Jan Tschichold'dur.. 1928'de yazdığı "Die Neue Typographie" (Yeni Tipografi ) adlı kitabında, yeni tipografinin süslemeden kaçınarak, yalnız iletişim işlevine cevap verecek biçimde planlanacak olan akılcı bir tasarıma dayanması gerektiğini savunmuştur.. Bu dönemde, her türlü kalınlık ve boyutlardaki serifsiz 
yazı, modern harf karakteri olarak kabul edilmiştir..
  Tasarımlar ise geometrik bir grid üzerinde planlanarak, strüktür, denge ve vurgulama için genellikle çizgiler ve şeritlerden yararlanılırken, görüntü olarak fotoğrafın nesnelliği ve ayrıntılı netliği yeğlenmiştir..Yeni Tipografi'nin özgün tasarımcılarından biri olan Hollandalı Piet Zwart da Dada hareketinin devingen yapısıyla De Stijl'in işlevselliğini ve biçimsel niteliğini bir araya getirerek, görünüşte birbiriyle çelişen bu iki hareketten bir sentez yaratmıştır..
  Picasso ve Matisse'in resmin malzemesine yeni bir anlayış getirmeleri gibi, Zwart da geleneği yıkarak, grafik tasarımın malzemesine yeni bir görsel anlatım kazandırmıştır..Harf karakterlerinin, metnin içeriğine ters düşmemesi aksine onu görsel olarak da desteklemesi gerektiğini savunan Zwart, bu düşüncesini, geleneksel tipografinin statik uyuma dayanan yapısını kırıp, ritmik-dinamik bir kompozisyon anlayışı geliştirerek tasarımlarına uyarlamıştır..Sözcüğün görsel yanı elverdiği sürece, kurnazca ve esprili bir biçimde, çağrışımlardan yararlanarak yaptığı oyunlarla hem tipografiye yeni bir canlılık kazandırmış hem de okumayı çekici hale getirmiştir..Ancak tipografiyle yaptığı bütün oyunlara karşın, işlevsel ve amaca yönelik tasarım yapma ilkesine sadık kalması nedeniyle, sonuçta işlevsel tipografiye yeni bir üslup getirmiş ve bu çabası tasarıma yaptığı en önemli katkılardan biri olmuştur..
 Bir başka Hollandalı sanatçı Hendrik N.Werkman ise, çalışmalarında dizgi malzemesi, mürekkep ve mürekkep merdanesi kullanarak, yalın sanatsal ifadeler yaratmıştır..Werkman'ın, tasarımlarında hazır unsurlar kullanması, Dada cılar'ın özellikle fotomontajda uyguladıkları yaratıcı süreci çağrıştırmaktadır..Lissitzki gibi, Werkman da harfi, yazıyla iletişim kurmanın dışında, somut görsel bir biçim olarak kullanmıştır..Bu dönemin ünlü Hollandalı grafik tasarımcılarından biri de Paul Schuitema'dır 
  Schuitema, Yeni Tipografi'nin ustalarından biri olarak, Konstrüktivizm ve De Stijl'in ilkelerini reklamcılığa uyarlamıştır..
  Fotoğrafın, bir iletişim aracı olarak kullanılmasına önemli katkılarda bulunan İsviçreli fotoğrafçı ve tasarımcı Herbert Matter (1907-? ) fotomontaj tekniğiyle ve birden fazla negatifi üst üste basarak ilginç afiş tasarımları gerçekleştirmiş, turistik afişe yeni bir anlatım getirmiştir..Matter ayrıca, aşırı boyut farklılığıyla ve 
siyah-beyaz fotoğrafa renk ekleyerek tasarım etkinlikleri yaratmıştır..
  1930'larda fotoğrafı grafik tasarımda kullanan bir başka yenilikçi sanatçı İsviçre'li Walter Herdeg olmuştur..Herdeg, İsviçre'nin turistik bölgeleri için reklam ürünleri tasarlarken, kolaj yaptığı fotoğraf görüntüleriyle dinamik kompozisyonlar yaratmıştır..Yeni Tipografi alanında son derece özgün çalışmalar gerçekleştiren tasarımcılardan Hollandalı Willem Sandberg de II. Dünya Savaşı yıllarında ortaya koyduğu "experimenta typographica" (tipografik denemeler) adlı tasarımlarını savaştan sonra yaptığı çalışmalarında kullanmıştır..Tasarımlarında simetriye karşı çıkarak, parlak ana renkleri dramatik bir biçimde, karşıtlıklardan da yararlanarak kullanmayı yeğleyen sanatçı, kompozisyonlarında ve serifsiz yazılarla, kağıttan yırtarak elde ettiği büyük kalın harf biçimlerini bir arada kullanmıştır..
  Grafik tasarımda "Yeni Tipografi'nin ilkeleri, Rusya ve Hollanda'da başlamış, Bauhaus'ta kristalize olmuş ve en açık anlatımını Tschichold'da bulmuştur.. 20. yy'ın ussal ve bilimsel anlayışı bu uygulamalarla grafik bir ifade kazanmıştır..Yeni Tipografi, yaratıcılığı kısıtlamak yerine, tasarımcıları işlevsel ve etkili bir görsel iletişim geliştirmeye itmiştir..


   

   
             
           Oyma harf Gill tarafından Victoria & Albert Müzesi,                    Londra. Fotoğraf Leo tarafından Reynolds.




             Gill in tasarladığı en çok bilinen yazı karakteri
   

   ERİC GİLL


 Eric Gill  22. 2. 1882 Brighton doğumlu , İngiltere de öldü. Heykeltraş, grafik sanatçısı, türü tasarımcısıdır..  Chichester Teknik ve Sanat Okulunda okudu.
  1899-1903: bir mimarlık bürosunda çalıştı. . Londra'da Edward Johnstondan  dersler alır. Yazı ile Okulu Merkez güzel Sanatlar ve el sanatlarında okudu. 1905-09: üretir baş harfleri ve kitap kapakları için İnsel yayıncılar Leipzig. 1906: tasarımlar inititals için Ashedene Basın. 1907: hamle Ditchling, Sussex. Burada o üretir taş heykeller için de olmak üzere, BBC binası Londra'da. 1914: üretir heykellerine istasyonları haç Westminster Cathedral yakınlarındaki Londra. 1924: Capel için hamle-y-ffin. 1925-31: eserler için Altın Cockerell Basın (baş harflerini, çizimler ve özel bir metin türü). 1928: hamle Pigotts yakın High Wycombe. Works for London Underground adlı idari merkezi. İle oğlu-in-law o kendi kurar el-basın yazdıran lüks bibliophile sürümleri. 1930: ilüstrasyonlar son sayısı için "Fleuron" dergisi. 1937: tasarımlar hangi bir posta pulu 15 yıldır kullanılıyor. 1936: yapılan bir Royal Designer for Industry. 1938: üretir taş tabletler için Milletler cemiyeti binası Cenevre'de.

Fontları: bankgothic (1927-30), Altın Cockerell Roma (1929), Perpetua (1929-30), Solus (1929), Joanna (1930-31), Koç (1932), Floriated Başkentleri (1932), Bünyan, Seyyah (1934), Jubilee (1934).

Yayınlar: "Tipografi üzerine Deneme", Londra 1931; "Otobiyografi", London 1940. R. Speaight "Hayatını Eric Gill", London 1966; R. Brewer "Eric Gill", London 1966; R. Brewer "Eric Gill, sevdiği adamla mektupları", London 1973; R. Harling "mektup formları ve tasarım türü Eric Gill", Westerham 1976; F. MacCarthy "Eric Gill", New York 1989).

Tipografi: Ansiklopedik Bir Anket Türü Tasarım Teknikleri ve Tarih Boyunca Friedrich tarafından Friedl, Nicolaus Ott (Editör), Bernard Stein tarafından yayınlanan Könemann Verlagsgesellschaft mbH.
daha fazla ... İşler ve Örnekleri



    

17 Nisan 2014 Perşembe


  

  ART NOUVEAU VE PETER BEHRENS



     Art Nouveau :  Yeni Sanat anlamına  gelmektedir.  19. yyın sonuyla 20. yyın  başlarında  Avrupa '  yı etkilemiş ve  Osmanlı imparatorluğu’ nda  da uygulanmış  romantik , bireyselci , genellikle bezemeye özgü kaldığı söylenebilecek  bir sanat akımıdır.  20. yy'daki  sanat ortamında akademizm  kalıplarından uzaklaşma , bağımsızlık ve  gruplaşma anlayışları  simgelenmiştir.  Gençlik ve yenileşme kavramlarını getirmiş  herkes için sanat ve her şeyde sanat eğilimlerinin ışığında konut, mobilya, resim , afiş  ve  başka sanat  dallarını  da etkileyerek güzel ve ucuz eserlerin üretilmesini amaçlamıştır.  En belirgin özelliği dekoratif bir  üslüp olmasıdır.Temel özellikleri kavisli  ve çizgisel  desenlerdir. Tasarımcılar,  eserlerinde  sembolik  ve dışavurumcu içerik katmaktan  kaçınarak  çalışmanın dekoratif görüntüsüne yoğunlaşırlar.  Temalarındaki duygusal ve öyküsel  içeriği  bir kenara bırakarak da soyut sanatın yolunu açmaya yardımcı    olmuşlardır. Akım Japon  baskılarından    da  büyük ölçüde etkilenmiştir. Dönemde Gustav Klimt, Henri de Toulouse - Lautrec, Antonio Gaudi gibi isimler ön plana çıkmıştır.


   Art Nouveau , John Ruskin ve William Morris’in düşünceleriyle yaygınlaşan bir ortamda oluştu.William Morris'in Arts and Crafts akımında savunduğu görüşü ele alarak ; 1867′de Londra ’daki uluslararası sergide Japon Pavyonu Avrupa’daki sanatçılar arasında Japon plastik anlayışındaki yalın ritmik ve karmaşık çizgiler yüzeysel renk ve desenleri uygulama isteğini uyandırmış ; bu ortamda mimar Victor Horta’nın Belçika’da Brüksel yakınındaki Uccle’ de yaptığı Tassel Evi ile  Art  - Nouveau ortaya çıkmıştır.Fransa da Style Nouille 
ya da Paris metrosunun girişlerini yapmış olan Henry Guimard,ardından Style Guimard, İspanya’da Modernismo, Almanya’da Jugendstil, İtalya’da Stile Liberty adları ile moda olmuştur. Bu yeni üslup, mimarlık, mobilya,ev, hah, heykel, resim, afiş, grafik gibi birçok sanat dalında uygulama alanı bularak yaklaşık 1920′ lere kadar geçerliliğini korumuştur. 1925′ te Almanya’da kurulan Bauhaus Okulu nun geliştirdiği yapım ilkeleri Art-Nouveau akımının sonu olmuştur. 1875-1890 arası bir araştırma dönemi olarak kabul edilip, 1890-1900 yılları arasında akımı belirleyen yapıların büyük çoğunluğunun gerçekleştirildiği tarihsel akımların geçirsizliğinin kanıtlandığı, sanatlar arası sentezin oluşturulduğu yayılma dönemidir. 1900-1914 arasında ise Art-Nouveau’nun geç dönemde önem kazandığı, eğri çizgilerin üsluplaştığı, çiçek öğelerinin doruk noktasına ulaştığı görülür. 



                                     

                                         Cam ve Işık eserlerinden biri


Vazo :  Marguerite Galle Petit Palais



 Antoni Gaudi nin Casa Batllo isimli 
 mimari eseri 


 Osmanlı Döneminde de görülen Art Nouveau akımı son dönem İstanbul konut mimarlığında geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Öncelikle yurt dışından getirilen eşyalarla başlanıp, 1890-1920 aralarında mimarlık alanında geniş ölçüde uygulanmıştır. Mekan sorunlarına fazla önem verilmemiş, tarzın temel ilkesi olan strüktür ve bezeme ilişkisi üzerinde fazla durulmamış, bezeme görüntüsüne bağlı dış biçimlendirme ağırlıklı olmuştur. 
  İtalyalı mimar Raimondo D’Aronco  1894′te İstanbul’a gelmiş Art-Nouveau’yu Türkiye ile tanıştırmış ve uygulamıştır. Ülkemizdeki 'Serencebey Şeyh Zafir Türbe, Kitaplık ve Çeşmesi, Beyoğlu’nda Botter Apartmanı, Yıldız Sarayı’ndaki Çini Fabrikası,Tarabya’daki İtalyan Sefareti, Kuruçeşme’de bugün yıkılmış olan Nazime Sultan Yalısı' D’Aronco’nun yaptığı bilinen Art – Nouveau üslübunda mimarlık ürünlerindendir. Yıldız Sarayı’ndaki Acem Köşkü, Yeni Köşk, Şale Köşkü, Talimhane Köşkü gibi köşkler de D’Aronco’nun Türkiye’de baş mimar olarak görev yaptığı dönemlerde yapılmıştır. Ülkemizdeki Art-Nouveau tarzında geleneksel gereç ve yöntemler kullanılmış, endüstriye bağlı metal yapı araçlarına başvurulmamıştır. Metal, balkon korkuluklarında bezemeye gereç olarak ele alınmış, lale gibi bitkiler ya da böceklerine benzer biçimlerde kıvrımlar verilmiştir.
Ahşap örneklerse bölgesel olarak çeşitlilik kazanmıştır. Bu akımın ülkemizdeki mimarlığında cephe bezemesi açısından farklı bir üslup geliştirememiştir.


yıldız sarayı büyük mabeyn köşkü

    Beşiktaş ' taki Yıldız Sarayı







Beyoğlu 'nda Botter Apartmanı





PETER BEHRENS 

 

  
  Hamburg da doğdu. Kimi mimarlar gibi O da ressam olarak işe başladı. Dünyanın ilk büyük Alman endüstriyel tasarımcısı ve '' kurumsal kimliğin babası '' sayılır. Endüstride bütünleştirici bir görsel kimlik ve kalite standardına ulaşmanın ancak tasarımla sağlanabileceğini kavrayan dönemin ilerici AEG genel müdürünün 1907 de Behrens i AEG nin görsel kimliğini gerçekleştirmek üzere göreve çağırması,
kariyerinin   dönüm noktası olmuştur.Bu konuda yaptığı çalışmalar ; mimar, endüstri tasarım ve grafik tasarımdır.

 AEG için hazırladığı elektrikli kullanım aletlerinden soba ,saat ve çaydanlık gibi endüstriyel tasarımları, süslemeden uzak sade bir yapıda gerçekleştirilmesi nin nedeni güzelliğin işlevini yaratmasına inanmasıydı. 19. yy da ortaya çıkan bu felsefi tavırına  Die Neue Sachlichkeit (Yeni Nesnelcilik ) adı verilmiştir.Mimari dalda ise ,1909 da tasarladığı cam perde duvarlı türbin fabrikası kompleksi mimarlık tarihinin ilk kilometre taşıdır. Behrens klasik sanatları tüm görsel sanatlar ve tasarım için kaynak bulmak üzere incelemiştir.
  
  Behrens in grafik tasarım konusundaki kurumsal kimlik çalışmaları amblem, logotype, broşür, kataloglar, basın ilanları, afişler ,ambalajlar, kırtasiye malzemeleri ve 'Behrens kursiv yazısı ' gibi tipografik konularıda kapsar. Behrens AEG çalışmasında ünlü bal peteği biçimini, hazırladığı amblemden,harf karakteri ve mekan düzenlemesine kadar,her türlü tasarımda kullanarak , görsel kimlikte bütünlük sağlamıştır.






                   AEG TÜRBİN FABRİKASI (1908 -1909)                                                          





    Peter Behrens in kendi evi için tasarladığı piyano




     
Logo Tasarımları                   

1 Ocak 2014 Çarşamba


  FÜTÜRİST SANAT / SANATÇI :UMBERTO BOCCİONİ

   
   20. yüzyılın başlarında İtalya 'da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır.Bu akımın öncüsü ve şefi İtalyan şair, romancı, oyun yazarı ve yayın yönetmeni Filippo Tommaso Marinetti 'dir. Marinetti ’nin 1909’da Paris’te "Le Figaro" gazetesinde yayımladığı manifesto fütürisita (Fütürizm Bildirisi) gelecekçiliğin manifestosu oldu. Bildiride, "Bizler müzeleri, kütüphanelerin yerle bir edip ahlakçılık, feminizm ve bütün yararcı korkaklıklarla savaşacağız" deniyordu. Bu geçmişin bütünüyle reddi demekti. Aynı bildiride, "Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüceltiyoruz" sözleri, siyasal alanda o dönemde gelişen faşizmden yana bir tavrın da açık göstergesiydi. Süratin (hızın ) üstünlüğünü iddia ve ilan eden Marinetti, bir yarış arabasının Samothrake zaferi (Yunan heykeli) nden daha güzel olduğunu ve buna ek olarak da: "Mutlak içinde yaşıyoruz, çünkü "her yerde hazır ve nazır olan" edebi sürati (hızı) biz yarattık" demiştir.
   Gelecekçiliğin kurucusu Marinetti, Avrupa’da birçok yazarı etkiledi. Rusya’da Velemir ve Mayakovski gelecekçiliğe yöneldi. Rus gelecekçiler kendi bildirgelerini yayınladı. Puşkin ,Tolstoy  ,Dostoyevski reddedildi. Şiirde sokak dilinin kullanılması istendi. 1917 Ekim devriminden sonra da gelecekçi akım güçlendi. Mayakovski’nin ölümüne kadar etkisini sürdürdü. İtalya’daki gelecekçiler ilk şiir antolojisini 1912’de yayımladı. Gelecekçilik faşizm ile özdeşleşti. Ve 1920’lerin ortalarına doğru etkisini yitirdi. Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden gelecekçilerin parolası, 'sözcüklere özgürlük 'tür. Ezra Pound, D.H. Lawrence ve Giovanni Papini  de bu akımdan etkilenen yazarlardır.

   Fütürizmin Temsilcileri

  • Marinetti
  • Mayakovski

 
  Mızrakçılar


  Umberto Boccioni

  Geleceğin dinamik teknoloji çağını yücelten Marinetti’nin düşüncelerini görsel sanata uyarladı ve gelecekçiliğin önde gelen kuramcısı oldu. 1910’da başka ressamlarla birlikte çağdaş teknolojinin simgelerinden olan şiddet, güç ve hız kavramlarını yücelten “Gelecekçi Ressamların Teknik Bildirisi”ni yayımladı. Boccioni yapıtlarında endüstrileşmeyi yansıtmaya çalışırken, basmakalıp kent görünümlerinin ötesine geçerek halkın kitlesel duygu ve hareketini vurgulamıştır. “Galeride İsyan” (1910) ve “Kent Uyanıyor” (1910-11) gibi resimleri, Ünanimizm adını verdiği bu kitlesel hareket kavramını en iyi yansıttığı yapıtlarıdır. Aslında Boccioni, gelecekçiliğin iki temel ilkesini sanatında işlemiştir. Bunlardan biri coşkular ile ruhsal sürekliliğin, öbürü de zaman boyutunun tuvale aktarılmasıdır.1910 - 1915 arasında yapılan bütün gelecekçi toplantılara önderlik eden  Boccioni, 1913’ten sonra  yaptığı eserlerde gelecekçiliğe özgü hareket öğesini vurgulamakla birlikte kübizmin birbiri üstüne binen yüzey tekniğinden de etkilenmiştir.





Bisikletçinin Dinamizmi


 1912’de Boccioni heykelde cam, ahşap, çimento, kumaş ve elektrik lambaları gibi çok çeşitli malzemelerin kullanılmasını savunan “Gelecekçi Heykel Bildirisi”ni hazırladı. Ayrıca heykellerin parçalarını hareket ettirebilmek için elektrik motoru kullanılmasını, çevreleriyle estetik bütünlük içinde olabilecekleri ortamların yaratılmasını ısrarla savundu. “Şişenin Mekândaki Gelişimi” ve “Mekânda Sürekliliğin Benzersiz Biçimleri” adındaki eserleri en bilindik eserleridir. Buccioni , 1. Dünya Savaşı sırasında bir kazada ölmüştür.


















Şişenin Mekandaki Gelişimi









Mekanda Sürekliliğin Benzersiz Biçimleri