18 Ekim 2013 Cuma

              ANADOLU UYGARLIĞI 

 Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması , Asya ile Avrupa ' yı birbirine bağlaması ,toprakların verimli olması ve ikliminin insan yaşamına uygun olması gibi nedenlerden dolayı birçok kültüre yurt olmuştur. Kültürel etkileşim Anadolu uygarlığının gelişimini hızlandırmıştır.  

   Hattiler                                                                                                                 

     MÖ. 2500 - MÖ. 1700 yılları arasında Anadolu'da büyük bir uygarlık oluşturmuşlardır.Yapılan araştırmalar Hititlerin kültür ve inanç bakımından Hattilerden oldukça etkilendiklerini ortaya koymuşlardır.  Hatti kültürüne ait en önemli eserler Alacahöyük' te bulunmaktadır. 1935 de Atatürk ün himayesinde başlayan kazılar sonucu bugün Anadolu medeniyetler müzesinde sergilenen güneş kursları ,altın kupalar ,heykelcikler gibi bir çok eser ortaya çıkmıştır.  Hattilere ait süsleme ve bezeme şekillerinin Anadolu nun birçok yerinde görülmesi  bu uygarlığın ne kadar yayılmış olduğunu göstermektedir  Hatti halkı, hayvan biçimli Tanrı kültürü gelişmiş,özelliklede boğa önemli bir simge olmuştur. Hattiler Hititlerle kaynaşmış, Hatti kültürü, Hitit kültürü içinde yaşamaya devam etmiştir.                                                                                                                                                    

  Hititler (MÖ.. 1700-MÖ.700)

  Hititler, MÖ. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu ya gelerek Kızılırmak boylarına yerleşmişler, MÖ.1400 yıllarında imparatorluk haline gelmişlerdir. Başkentleri Hattuşaş tır. Hatuşaş, Anadolu da doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusunda işleyen yolların kesiştiği bir nokta- da bulunmaktadır. Böylece Anadolu nun büyük bir kısmı kontrol altında tutulabilmişlerdir. Hititlerin merkeziyetçi politikaları buraya ulaşan yolların işlek olmasını , yollar üzerinde de çeşitli yerleşmelerin kurulmasını sağlamıştır. Bu dönemin en önemli siyasi gelişmesi Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Anlaşması dır(MÖ.1280 )
   MÖ. 1200 lerde Ege göçleri ile batıdan gelen kavimlerinin Hitit Devleti ni yıkması sonucunda Güneydoğu Anadolu da Hitit şehir devletleri kurulmuş ve bu dönemin tarihçiler ''Genç Hitit Şehir Devletleri Dönemi '' olarak adlandırmışlardır. MÖ. 700 yıllarında önce Asurlulara bağlanan bu şehir devletleri daha sonra Perslerin hakimiyetine girmiştir. 
  
   Başlangıçta  Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşmuştur. Daha sonraları merkezi krallık güçlenerek eyaletlere merkezden valiler atanmıştır. Krallara yerine göre başkomutan ,başyargıç ve başrahipti. Hititlerin ilk döneminde kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş meclisi  tarafından sınırlandırılmıştır. Ancak imparatorluk döneminde Pankuş meclisinin yetkilileri azalırken kralın yetkileri artmıştır. 
    Devlet yönetiminde kraldan sonra en yetkili kişi 'Tavananna' adı verilen kraliçeydi. Tavananna, dini törenlere başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi. Hititlerde kralın buyruklarına karşı gelmek , devlete başkaldırmak büyük suç sayılmıştır ve ölümle cezalandırılmıştır. Hititlerdeki sosyal yapıda en üst sınıfı kral ve ailesi oluşturmuştur. Bu sosyal yapıtan asislerden başka rahipler, sanatçılar ,askerler ,memurlar ve köleler gibi sınıflar da yer almıştır. 
     Hitit sanatı ,Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir. Heykelcilik ve kabartmacılık gelişen başlıca sanat dallarıdır. Yazılıkaya ve İvriz kabartmaları Hitit sanatının en önemli örnekleridir. 
    Anadolu ya  yazıyı Asurlular getirmiştir. Hititler Asurlulardan aldıkları çivi yazısıyla beraber kendilerine ait olan hiyeroglif yazısınıda kullanmışlardır. Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler anallardır. Anallar kral tarafından tanrıya hesap vermek için yazılan yıllıklardır. 
     Hititler mezopotamya dan aldıkları kanunlara eklemeler ve düzeltmeler yaparak Anadolu daki ilk kanunları oluşturmuşlardır .Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir. Hitit kanunları ,hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de mülkiyet hakkı tanımıştır. 
   Hititler döneminde Anadolu da çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi. Hititler çevre kültürlerin tanrılarına da inanmışlardır. Bu nedenlerle Anadolu için ''Bin Tanrı İli'' denilmiştir. 
  İyonyalılar

  Tarihte  İyonya İzmir ile Büyük Menderes Nehri arasındaki bölgeye verilen addır. Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan dan Batı Anadolu ya göç etmişler ve burada şehir devletleri kurmuşlardır. Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır. İyon şehir devletleri arasında en tanınmışları Efes, Milet ,Foça ve İzmir (Smyrna) dır .
   İyonyalılar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle  önem taşırlar . Felsefe ,matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya da atılmıştır. İyonyalılar ,saray ve tapınak mimarisinde gelişmişlerdir .

   Urarturlar (MÖ 900 -MÖ 600)

  Urartu devleti doğu anadoluda asya kökenli Hurriler tarafından kurulmuştur. Urartuların merkezi Tuşpa (Van) dır. 
   Savaşçı bir toplum olan urartular maden işlemeciliği kaya oymacılığı kabartma sanatı resim gibi sanat dallarında ileri bir düzeydeydi. Urartuların en önemli ekonomik etkinliği hayvancılıktı. doğu anadoluda van gölü çevresinde ileri bir uygarlık kuran urartular kaleler su kanalları ve su bentleri yapılmıştır. hatta günümüzde bile varlığını koruyan gelişmiş bir sulama ve şehir içme suyu sistemi kurmuşlardır. 

                       VAN KALESİ 

Frigyalılar ( MÖ. 800-MÖ.676)


  Frigler ilk siyasi birliklerini MÖ. 750 li yıllarda kurmuşlardır. Friglerin bilinen ilk kralı Gordios tur. Ülkenin  başkenti Gordion ,adını Kral Gordios tan almıştır. 

    Frigler çiftçilik ve hayvancılıkla ugraşmışlar ,tarımı korumak ve geliştirmek için özel kanunlar ve kurallar koymuşlardır. Yapılan kanunlarda tarımla ilgili ağır cezalar öngörülmüştür. Bu kanunlara göre,öküz kesenin ya da saban kıranın cezası ölümdür.         

   Friglerin yazı sistemi ve dilleri tam olarak çözülememiştir .Ancak Frig dilinin Hint -Avrupa kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Frig edebiyatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Fakat ilk hayvan hikayelerinin (fabl) kaynağı olarak kabul etmişlerdir.
        Frig sanatının ve mimarisinin en önemli örnekleri Gordion Midas şehirlerindeki kayalar içine oyulmuş sığınaklardır. Frigler ,evlerini dikdörtgen biçiminde yapmışlar ,temellerinde taş, üst kısımlarında kerpiç kullanmışlardır. Üzerinde hayvan figürleri olan çanak ,çömlekler yapmışlardır. Maden işçiliğinde, ağaç oymacılığında nakış işlemeciliğinde dokumacılıkta ileri gitmişlerdir.
     Lidyalılar (MÖ 687-MÖ 546)

    Lidyalılar MÖ. 1200 lerde Anadolu ya gelmişlerdir. Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede yaşamışlardır. Devlet merkezi SARDES (Sard) şehridir. 
        Pers saldırılarına dayanamayan Lidya devleti MÖ 546 yılında yıkılmıştır. Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar Anadolu da ücretli askerlik sistemine dayalı bir ordu kurmuşlardır. lidya ordusu istenilen düzeyde teşkilatlanamadığından askeri açıdan yetersiz kalmıştır. Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur .
    Lidya devleti feodal bir sisteme dayanmıştır. Kralın yanında tüccar ve toprak sahiplerinden oluşan seçkin bir zümre vardır. Kırsal alandaki halk ,büyük toprak sahiplerinin arazilerinde ücretsiz olarak çalışmıştır.  
   Kara ticaretine büyük önem veren Lidyalılar ,Sardes ten başlayarak Mezopotamya  ya kadar uzanan Kral Yolu nu yapmışlardır. Kral Yolu üzerinden yapılan ticaret sayesinde Doğu ile Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır .
   Lidyalılar MÖ VII. yüzyılda mal  takasına dayalı ekonomiden paraya dayalı ekonomiye geçişi sağlamışlardır. Uygarlık tarihine yaptıkları en önemli katkı tarihte ilk defa parayı kullanmalarıdır. Bunun sonucunda ticarette kolaylık ve akıcılık sağlanmıştır.